Warning: Attempt to read property "meta_value" on null in /home/sondak22/public_html/wp-content/themes/theHaberV8/thewp/uyelik/uyelik-fonksiyon.php on line 11
00
Gelecek-Saadet Partisi ortak grup toplantısı, TBMM’de yapıldı. Toplantıda konuşan Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu’nun gündeminde de MHP lideri Devlet Bahçeli’nin dün yaptığı ‘Öcalan çağrısı’ vardı.
Davutoğlu’nun cümlelerinin satırbaşları şöyle:
“Eğer bu tolumun içinden birileri çıkmış ve küçücük bedenler üzerinden rant devşirmeye çalışmışsa bakanlıkların içine nüfuz etmiş bir çete o küçük bedenler üzerinden rant sağlamışsa o zaman sormamız lazım 20 yıldır bu ülkeyi idare edenler bizin babalarımız bunun için mi emek verdiler.
Bir hafta geçti sayın Cumhurbaşkanı bu konuda hala bir açıklama yapmadı. Kendisine sesleniyorum; “Siz şu anda sadece bir kişi olarak orada değilsiniz. Bir nesli temsilcisi, bir yönetici bir devlet adamı olarak oradasınız. Bu çetinin ucu nereye giderse gitsin, sonuna kadar takip etme talimatını ve en büyük cezaları verin.
FETÖ’nün başı vatansız bir şekilde son nefesini verdi. Devletin içine ister seküller, isterse bu FETÖ örneğinde gördüğümüz şekilde yani dini bir yapılanma şeklinde… Nasıl olursa olsun çeteleşen her türlü faaliyetini devletin işleyişini yok eder.
15 Temmuz olayından sonra TBMM, ihtiyaç gördüğü için bir araştırma komisyonu kurdu. O gece ürk tarihinin en karanlık gecelerinden biriydi. ‘TBMM vicdanı temsil eder’ diyerek her soruya kapsamlı cevaplar verdim.
TBMM Başkanı’na çağrıda bulunuyorum; bu rapor Genel Kurul’a indirilsin ve bu hain elebaşının vatansız bir şekilde ölmesinden sonra bir daha kimsenin benzer işlere tevezül etmemesi için gerekli önlemler alınsın.
Sayın Bahçeli’nin daha önceki haftalardaki açıklamalarını hep olumlu bulduğumu ifade etti. Türkiye’de dış güçlerin istismar ettiği en önemli fay hatlarından biri olan Kürt sorununda makul bir tavrın Sayın Bahçeli tarafından ortaya konulmasını bir ümit ışığı olarak gördüm. Ve bekledim ki sistematik bir açıklamayla sadece Bahçeli değil Cumhurbaşkanı da bu konuya değinsin ve karşımızda bir devlet aklı görelim. Sayın Bahçeli dün yaptığı açıklamayla buna yeni bir boyut kattı.
Maalesef, Sayın Cumhurbaşkanı bu açıklamalara destek dışında kapsamlı bir çerçeve çizmedi. Gece boyu Sayın Bahçeli’nin açıklamaları üzerinden yoğun bir sosyal medya fırtınası koptu. Ben Sayın Bahçeli’ye sosyal medyada sorulan soruları tekrar sormayacağım.
Zamanında Sayın Cumhurbaşkanı’na ‘teröristbaşını asın’ diye urgan attığınız dönemden bu güne nasıl geldiniz diye sormayacağım. ‘Altılı Masa’nın yedinci ayağı HDP’ dedikten sonra bugün DEM’i muhatap alıp konuşma teklifinde bulunmanızı da sormayacağım. Bugün DEM grubunu öne çıkaran bir açıklama yapmanızı da sormayacağım. Terörle işbirliği yaptığımızı iddia edip sokakları neden bize dar etmeyi istediğinizi sormayacağım.
Sokaklarda bize yapılan sataşmalar, terör işbirlikçisi olmakla suçlandık… konularda Sayın Bahçeli’ye bir çok soru var ama sormayacağım. Gerçek devlet adamı rakiplerinin hatası üzerine siyaset yapmaz geleceği inşa etmek üzere politika yapar.
‘Serok Ahmet’ dedikten sonra bugün ‘Serok Bahçeli’ noktasına gelindi. Siyaset adamları kısa dönemli bir takım siyasi rauntlar etmek adına uzun dönemli perspektifleri unuturlar. Gerçek devlet ve millet adamları ise uzun dönemli vizyonları harekete geçirmek için günlük siyaseti dönüştürme iradesi gösterirler.
Bizim partimiz için de mutlaka çözülmesi gereken bir sorun olarak tanımladığımız, çözüm noktasında da tam demokrasiyi gösterdiğimiz Kürt sorunu konusunda gerçekten adım atmak istiyorsanız. bir eylem planını açıklayın.
Sayın Bahçeli’nin başlatmış olduğu sürece, içi doldurulması şartıyla, toplumsal psikolojiyi birleştirmek şartıyla destek veririz. Şehitlerimizin annelerini ve aynı şekilde Doğu’da çocuklarını kaybetmiş annelerin haklarını koruyacak şekilde destek veririz.
Ama önce Sayın Cumhurbaşkanı’nın eylem planlarını hep beraber görmemiz lazım.”