Warning: getimagesize(/home/sondak22/public_html/wp-content/uploads/2024/10/atabilge-790x420.jpg): Failed to open stream: No such file or directory in /home/sondak22/public_html/wp-content/themes/theHaberV8/functions-ek.php on line 211
Warning: Trying to access array offset on value of type bool in /home/sondak22/public_html/wp-content/themes/theHaberV8/functions-ek.php on line 219
Warning: Trying to access array offset on value of type bool in /home/sondak22/public_html/wp-content/themes/theHaberV8/functions-ek.php on line 220

Bilge Kağan’ın Töre’ye dair öğretileri, Türk milletinin köklerini ve kültürel zenginliğini yansıtan en eski yasalardan biridir. Orhun Yazıtları’nda bilgece anlatılan bu kadim yasalar, Türk milletinin adalet ve birlik anlayışının temellerini atmış; bir toplumun neyin doğru ve neyin yanlış olduğunu bilmesinde rehber olmuştur. Atatürk, bu köklü mirası tanımış ve sahiplenmiş; onu modern Türkiye’nin inşasında bir rehber olarak görmüştür.
Bilge Kağan Yasası, her türlü adaletsizliğin ve zulmün karşısında duran, halkına karşı sorumluluğunu bilen bir liderin özelliklerini barındırır. Atatürk de tıpkı Bilge Kağan gibi, “Türk milletinin özgürlüğü ve bağımsızlığı” fikrini temel alarak; bir ülkenin gücünü milletinin birlik ve dirlik içinde yaşamasında bulmuştur.
### Bir Töre, Bir Millet, Bir Lider
Bilge Kağan’ın “Bir İl, bir Kağan, bir Tengri” ifadesi, milletin yalnızca tek bir töreye sahip olması gerektiğini anlatır. Töre, kurallar ve yasalar toplamı olarak, milletin ortak vicdanını temsil eder. Töreye uyan kutlanır, töreye kıyan ise katlanır. Atatürk de bir liderin en önemli vasfının, adaleti ve hukuku üstün tutmak olduğunu savunmuştur. “Hakimiyet, kayıtsız şartsız milletindir” diyerek Türk milletinin töresinin hukukun üstünlüğü olduğunu vurgulamıştır. Bilge Kağan’ın “Töre yok olursa, İl yok olur” sözleri, Atatürk’ün de genç cumhuriyeti kurarken her şeyin temelini hukukun üstünlüğüne dayandırdığını hatırlatır.
### Adaleti Yaşatmak
Bilge Kağan Yasası’nda yer alan “Her kim olursa olsun haksız, aldatıcı iş tutarsa hesabı hemen sorulacak” ilkesi, adaletin toplumun temel taşı olduğunu gösterir. Atatürk de aynı ilkeyi benimsemiş ve hayatı boyunca toplumdaki her bireyin eşit haklara sahip olması için mücadele etmiştir. Onun adalet anlayışı, Bilge Kağan’ın yüzyıllar önce ifade ettiği gibi, zayıfı koruyarak ve zulme karşı durarak toplumsal barışı sağlamaya dayanır.
### Doğaya ve İnsanlığa Saygı
Bilge Kağan Yasası’nda, “Gereksiz yere ağaç kesmeyeceksin, suyu kirletmeyeceksin” ve “Zayıfa, yaralıya, çocuğa ve kadına el kaldırılmayacak” gibi hükümler, doğaya ve insana karşı duyulan derin bir saygıyı ifade eder. Atatürk de doğaya ve insana olan sevgisini, “Yurt toprağı kutsaldır, kaderine terk edilemez” sözleriyle dile getirmiştir. Onun rehberliğinde, ormanlar, dereler, yeşil alanlar korunmuş ve aynı zamanda toplumsal eşitlik sağlanmıştır.
### Töreyi Geleceğe Taşımak
Bilge Kağan’ın “Kağan o dur ki, adaleti üstün tutsun, töreyi yaşatsın” ifadesi, aslında Atatürk’ün de özünde taşıdığı bir mesajdır. Atatürk, her ne olursa olsun Türk milletinin özgürlüğünü ve bağımsızlığını korumayı amaç edinmiş, bu uğurda modern Türkiye’yi kurmuştur. Atatürk, geçmişin birikimlerinden ilham alarak, geleceğe yönelik bir töre oluşturmuştur: Bu töre, çağdaşlık, bilim ve aklın rehberliğidir. Onun reformları, tıpkı Bilge Kağan’ın töresi gibi, Türk milletini her türlü tehlikeden koruyan ve birleştiren güçlü bir miras bırakmıştır.
### Bilge Kağan’dan Atatürk’e: Milletine Sahip Çık
“Üstte mavi gök çökmedikçe, altta yağız yer delinmedikçe senin İlini ve töreni kim bozabilir?” diyen Bilge Kağan, milletin gücünü ve istikrarını koruma çağrısında bulunur. Atatürk de genç Türkiye Cumhuriyeti’ni kurarken, geçmişin mirasından kopmamış, Bilge Kağan’ın izinden giderek Türk milletine sahip çıkmıştır. Atatürk, bu kadim mirası yeni bir çağda yaşatmış ve “Ey Türk gençliği! Birinci vazifen, Türk istiklalini, Türk cumhuriyetini, ilelebet muhafaza ve müdafaa etmektir” diyerek, bu kutsal görevi gençlere emanet etmiştir.
Tarihimizden aldığımız dersler, bizim için yalnızca geçmişin birer yansıması değil, geleceğimizi şekillendiren ışıklardır. Atatürk’ün rehberliğinde, Bilge Kağan’ın mirasını yaşatmak ve daha ileriye taşımak; hem tarihe saygı göstermek hem de Türk milletinin birlik ve dirliğini daima korumaktır. Bugün, geçmişin mirasından aldığımız güçle, geleceğe doğru adım atarken, Bilge Kağan’ın töresine ve Atatürk’ün ilkelerine bağlı kalmak, Türk milletinin varoluş hikayesinin temelidir.