Warning: Attempt to read property "meta_value" on null in /home/sondak22/public_html/wp-content/themes/theHaberV8/thewp/uyelik/uyelik-fonksiyon.php on line 11
00
Dino Buzzati’nin 1940 yılında yayımlanan “Tatar Çölü” romanı, yirminci yüzyılın en önemli eserlerinden biri olarak kabul ediliyor. Franz Kafka’nın ‘Şato’su ile sık sık ilişkilendirilen romanda işlenen başlıca temalar, varoluş sancısı yaşayan insanın yaşadığı yarım kalmışlıkları, hayallerin peşinde koşarken hissettiği yabancılaşma ve zaman şeklinde sayılabilir. Eser, gerek hikaye anlatımı gerekse felsefi derinlik barındırması açısından dikkat çekiyor.
GENÇ BİR SUBAYIN SINIRA TAYİNİ
Romanın kahramanı genç bir subay olan Giovanni Drogo… Askeri kariyerinin henüz başında olan Drogo, ülkesinin uzak bir köşesinde, sınırda bulunan Bastiani Kalesi’ne tayin edilir. Burada, düşmana karşı sürekli bir tehdit vardır ancak yıllardır sessizliğe bürünmüştür. Drogo, başlangıçta bu yerin heyecan verici olacağını düşünse de, zamanla burada geçirdiği günlerin monotonluğu ve çaresizliği ile yüzleşmek zorunda kalır.
Bastiani Kalesi, yalnızca bir askeri üs değil, aynı zamanda insanların yaşamını sorguladığı, hayallerinin ve umutlarının gerçeklerle nasıl çatıştığını gösteren bir metafor… Subay Drogo burada herkesin yaşadığı derin hayal kırıklığı ve umutsuzluk hissine kapılır.
DİRENİŞ VE YABANCILAŞMA
Romanın ana temaları olarak ‘direniş’ ve ‘yabancılaşma’ öne çıkıyor. Drogo’nun yaşadığı içsel çatışma, onu hem yaşamın anlamını sorgulamaya itiyor, hem de zamanı durdurmaya çabalıyor. Bu perspektiften bakıldığında eser insanın kendi yaşamına ve etrafındaki dünyaya dair hissettiği yabancılaşmayı da dramatize ediyor.
KALE VE VARDİYALARIN GERÇEK ANLAMI
Romandaki en önemli sembollerden biri Bastiani Kalesi. Bu kale, geçici bir varoluş alanını, hayallerin gerçeğe dönüşmediği bir mekanı temsil ediyor. Kalenin tecrit edilmiş olması ve askeri vardiyalar, yaşamın ne kadar durağan ve insanın zamanla nasıl çatışma halinde olduğunu sembolize ediyor.
Öte yandan ‘Tatar Çölü’, ruhsal boşlukları ve bekleyişin anlamsızlığına da değiniyor. Drogo ve diğer karakterler sürekli olarak gerçekleşecek bir düşman saldırısını bekliyor, ancak bu bekleyişin kaçınılmaz bir hal alması, insanların zamanın geçişine karşı nasıl çaresiz kaldıklarını da gözler önüne seriyor.
Özetlemek gerekirse Dino Buzzati’nin “Tatar Çölü”, yalnızca bir askerin hikayesini anlatan bir roman değil, aynı zamanda insan ruhunun derinliklerini, varoluşsal kaygılarını ve zamanla olan çatışmasını anlamaya yönelik bir edebi eser.. Sade bir dille yazılan, barındırdığı derin düşünceler ve evrensel temalar sayesinde, okuyucuya her defasında yeni bir perspektif sunan, bu nedenle de roman hem edebiyatseverlerin hem de varoluşsal sorunlarla ilgilenenlerin ilgiyle okuduğu bir eser olarak tanımlanıyor.
DINO BUZATTI KİMDİR
Dino Buzzati (Dino Buzzati Traverso) 16 Ekim 1906 tarihinde İtalya’nın Veneto bölgesindeki Belluno kasabasında doğdu. Yazar, ressam, gazeteci ve şair kimliğiyle anılan Milano Üniversitesi’nde hukuk okudu. 1958 yılında İtalya’nın en önemli edebiyat ödüllerinden biri olarak kabul edilen Strega Ödülü’nü kazandı.
1928’de Corriere della Sera gazetesinde çalışmaya başladı. 1933 yılında ilk romanı ‘Dağların Adamı Barnabo’yu yayımladı. Yazarlık kariyerine devam eden Buzzati, 1940’ın yaz aylarında başyapıtı olarak kabul edilen ‘Tatar Çölü’nü yayımladı.
Buzzati, 1953 yılında ise ‘Klinik Bir Vaka’ adlı oyunu kaleme aldı. 1956’da Albert Camus tarafından uyarlanan oyun Fransa’da sahnelendi ve büyük beğeni topladı. 1958 yılında ise Milano’daki ilk resim sergisini açtı. Yazarın son kitabı, 1971 yılında ‘Zor Geceler’ adıyla yayımlandı.
Buzzati, uzun süre kanserle mücadele ettikten sonra hastalığına yenik düştü ve 28 Şubat 1972’de hayatını kaybetti. Yazar, öldüğünde 66 yaşındaydı.
DINO BUZZATI KİTAPLARI
Yazarın Türkçe’ye çevrilen kitapları şöyle:
-Fırçanın Ucundaki Hikâyeler’
-Tatar Çölü
-Tanrıyı Gören Köpek
-Bir Aşk
-Colombre
-Tam O Anda
-Dağların Adamı Barnabo
-Yaşlı Ormanın Gizemi
-Ayıların Meşhur Sicilya Baskını
– Fırçanın Ucundaki Hikâyeler
– Yedi Ulak
Gözde Sula