Tarih boyunca Sümer, Akad, Babil, Hitit, Asur, Urartu, Roma, Abbasi, Selçuklu ve Osmanlı’nın da aralarında yer aldığı 25 medeniyete ev sahipliği yapan Mardin’de “Ilısu Barajı ve HES Projesi Etkileşim Alanında Kalan Kültür Varlıklarının Belgelenmesi ve Kurtarılmasına Yönelik Çalışmalar” kapsamında Mardin Müze Müdürlüğü’nce Boncuklu Tarla’da 2012’de başlatılan arkeolojik kazılar aralıklarla devam ediyor.
Mardin Artuklu Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Ergül Kodaş’ın başkanlığında, Antropoloji Bölümünde araştırma görevlileri Dr. Çağdaş Erdem, Dr. Eşref Erbil ve Bahattin İpek, arkeozolog Stephanie Emra, arkeobotanik Hureyla Balcı, arkeolog Doç. Dr. Yunus Çiftçi, Mehmet Şan, Onur Dinç, Charlotte Labedan Kodas, Esra Acar, Mekiye Eksik, Kazım Özkan ve Rüstem Cin’in yürüttüğü kazılar, titizlikle sürdürülüyor.
Yaklaşık 2,5 hektar alana sahip Boncuklu Tarla’da Geç Epipaleolitik dönemden Neolitik Çağ evresine kadar geçen sürece ait çok sayıda buluntu gün yüzüne çıkarıldı.
Kazılarda bugüne kadar ev, özel yapı ve kamu binaları ile mezarlarda 200’den fazla bireye ait iskeletler ve 200 bini aşkın boncuğa ulaşıldı.
Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın “Geleceğe Miras Projesi”ne dahil edilen Boncuklu Tarla’da, Bakanlığın ve Valiliğin desteğiyle iklim şartları el verdiğince kazılar kesintisiz devam edecek.
İl Kültür ve Turizm Müdürü Ayhan Gök, proje ile maddi anlamda Bakanlığın ciddi bir desteği olacağını ve iklim şartları el verdiğince de 12 ay boyunca kazıların devam edeceğini söyledi.
Kazılarda bugüne kadar çok önemli arkeolojik buluntulara ulaşıldığını ifade eden Gök, bunların arasında ismini veren boncukların müzede sergilendiğini belirtti.
Gök, “Kazılar burada sezonluktu. İklim şartlarının el vermesiyle kazıların uzaması daha verimli ve daha fazla buluntuya ulaşmamızı sağlayacak. Bu anlamda Boncuklu Tarla’nın Geleceğe Miras Projesi’ne alınması bizim için çok kıymetli” ifadelerini kullandı.
Kazılar sürdükçe daha erken döneme gitme ihtimali var
Kazı Başkanı Doç. Dr. Ergül Kodaş da Boncuklu Tarla’nın 2008 yılında Ilısu Barajı ve HES Projesi kapsamında yapılan yüzey araştırmaları sırasında tespit edildiğini anımsattı.
Kodaş, Boncuklu Tarla’nın 2021 yılı itibarıyla Cumhurbaşkanı kararlı kazılar statüsüne alındığını, şimdi de Geleceğe Miras Projesi’ne dahil edildiğini bildirdi.
Kazılar sürdükçe daha eski buluntulara ulaşıldı
Yapılan yüzey araştırmalarında alanın milattan önce 10 bin-8 bin arasındaki Çanak Çömleksiz Neolitik döneme tarihlenebileceğinin tahmin edildiğini bildiren Kodaş, şöyle konuştu:
“Yapılan kazılar bunun 1000 yıl kadar daha eskiye gittiğini, sadece Neolitik Çağ değil, onun hemen öncesinde yaşanan Geç Epipaleolitik dönemde de Boncuklu Tarla’nın iskan görmüş olduğu anlaşıldı. Boncuklu Tarla’da geniş bir alanda çalışma şansı bulduk. Bunun nedeni kazının 8. sezonunun olması, ikinci nedeni de yüzeye çok yakın buluntuların gelmesi.
Çok sayıda tapınak diye anılan kamu binası, 200’ün üzerinde iskelet ve 200 binin üzerinde boncuk ele geçti. Bunun yanında taş bastonlar, taş kaplar ve kemikler gibi döneme özgü çok sayıda buluntu çıktı.”
Kazılar sürdükçe daha erken döneme gitme ihtimalinin de bulunduğunu anlatan Kodaş, Boncuklu Tarla’nın henüz ilk iskan gördüğü ana kaya üzerine ulaşamadıklarına dikkati çekti.
Şimdiye kadar tarihlendirebildikleri tabaka olan milattan önce 11. binin altında bir tabakanın daha bulunduğunu, bununla ilgili kısıtlı bir bilgiye ulaşıldığını aktaran Kodaş, “Henüz bir tarihlendirme yapılamadı. Belki de daha erken dönemlere gidebilecek bilgiler elde edebileceğiz. Milattan önce 12. bine de gidebiliriz” diye konuştu.
Bölgede birçok yerde aynı döneme ilişkin çalışmaların yapıldığını anımsatan Kodaş, bunların bir yapbozun parçaları olduğunu dile getirdi.
Boncuklu Tarla’nın özellikle Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde yerleşik hayata, tarıma geçilen, kültürel ya da teknik değişimlerin yaşandığı yerleşimlerinden biri olduğuna işaret eden Kodaş, sözlerini şöyle tamamladı:
“Kendine özgü özellikler taşıyor. Bu özelliklerden dolayı da bizim daha önce anlamlandıramadığımız ya da buluntularını tespit edemediğimiz birçok yeni bilgi veriyor. Örneğin, ilk kez bakırın kullanımı milattan önce 8 bin 500’lere kadar gidiyor. Bakırın düşündüğümüzden daha fazla kullanıldığını gösteriyor. Şanlıurfa bölgesinde gördüğümüz boğa biçimli gibi hayvan motiflerinin Boncuklu Tarla’da objeler, yani taş steller, banketler üzerine değil de taşınabilir şekilde boncuk halinde kullanıldığını gösteriyor.
Bu da bizim daha önce düşünmediğimiz yeni bilgilerin elde edilebileceğini düşündürüyor. Boncuklu Tarla, diğer yerleşimlerle beraber bu döneme yeni bilgiler veriyor. Bu dönem hakkında hep birlikte tarihi değiştirmemize yardımcı oluyor. Boncuklu Tarla önemli yerleşimlerden biri. Bakanlığın ve Valiliğin desteğiyle ekibimizle yaptığımız çalışmalarla Boncuklu Tarla’nın içinde bulunduğu alan tarihe ışık tutacak.”